İlkbaharın kendisiyle birlikte getirdiği rüzgâr hafiften yüzümü okşuyordu. Kırlangıç köyünün çocukları her zamanki gibi alıç ağacının altındaki gölün suları ile oynuyordu. Güzelim ağaçlar ilerleyen günlerde başına geleceklerden habersiz nazlı bir gelin edasıyla süzülüyordu, tabii ilk önce “Kırlangıç Köyü Dedektifleri” olarak bizim haberimiz olmuştu. Kiraz, Fitnat, ben ve kardeşim Afet köyde her zaman neler döndüğünü önceden öğrenirdik. Çok meraklı olduğumuz için her taşın altına bakardık. Yaz tatilinde ilk işimiz köy çeşmesinin etrafında Kırlangıç köyü dedektifleriyle buluşmak olurdu. O gün de köyümüzün bilgesi Akiş dedenin etrafına toplandık. Akiş dede, önceki gün siyah takım elbiseli iki adamın köyümüze geldiğinden ve cimriler kralı Emlakçı Necati’nin onlarla fısır fısır konuştuğundan bahsetti. Emlakçı Necati’nin herkes tarafından parayı çok sevdiği bilindiği için dedektif ekibi olarak bu konuyu çözmeye karar verdik. Akiş dede:
-Çocuklar, ben bu işin içinde bir bit yeniği olduğunu düşünüyorum. Burnuma nedense kötü kokular geliyor.
Dedektif ekibi olarak konuyu derinlemesine araştırmaya karar verdik. O gün köy çeşmesinin yanında görev dağılımı yaptık. Fitnat, Cimriler Kralı Necati’nin dükkânını gözetleyecekti. Kiraz ise Necati’nin oğlu tosun Necmi’nin ağzından yemek vaadiyle laf almak için canla başla uğraşma görevini üstlendi. Akiş dede, “Ben de camii cemaatinin kulağına kar suyunu kaçırmak için elimi taşın altına koyarım sevgili Kırlangıç köyü dedektifleri.” dedi. Afet ile ben de dedektif işleri genel müdürlüğü olarak olayları kontrol etmek için paçaları sıvadık. Ertesi gün Kiraz, annesi Nuriye teyzenin komşuları için yaptığı fıstıklı baklavadan bir tabak kadar tırtıkladı. Su kenarında cilli oynayan tosun Necmi’nin yanında bitiverdi. Tosun Necmi, fıstıklı baklavayı görünce çölde su bulmuş gibi oldu ve hemen Kiraz’ın yamacına doğru yaklaştı. Kiraz ile tosun Necmi baklavayı mideye indirirken görev için butona bastık. Tosun Necmi, siyah takım elbiseli adamların taaa İstanbullardan geldiklerinden ve köyümüzün yemyeşil bahçelerini almak istediklerinden bahsetti. Uzaktan bütün olan biteni izledim ve dedektif işleri müdürü olarak tosun Necmi’nin ağzından fırlayan fıstıklarla beraber adamlar hakkında söylediklerini not ettim. Bütün ekip bir araya geldik ve çocukluğumuzun en güzel yıllarını o adamlara kaptırmamak için elimizden geleni yapmak için uğraştık. Akiş dede öğle namazı sonrası tiryaki Ahmet ağabeyin kahvesinde toplanan cemaate siyah takım elbiseli adamlardan ve istediklerinden bahsetti. Köylülerin yarısı bu duruma sevindi, bazıları işin ucunun nereye varacağı hakkında fikir yürüttü. Sonuçta ortaya kafa karıştırıcı bir ikilik çıktı. Planımızın bu tarafı çok da istediğimiz gibi ilerlemedi. Biz de her zamanki gibi dedektif ekibi pes etmedik ve el ele verdik.
Siyah takım elbiseli adamlar o gün cimriler kralı Necati’nin dükkânına uğradı. Fitnat, Tosun Necmi’den babasının adamları bahçeye götüreceklerini öğrendi. Bahçemizi elimizden almak isteyen adamlar Tosun Necmi’nin deyimine göre kocaman bir fabrika yapacaklarmış. Hatta bunun için babasının hazırladığı bir tomar kâğıda imzaları bile atmışlar. Köyümüz ağaç diyarı olduğu için fabrika kurarak işlemeyi düşünmüşler. Bu da demek oluyor ki kesilen ağaçlar daha da artacak ve köyde altında saklambaç oynadığımız, piknik yaptığımız, salıncak kurduğumuz yerlere veda edeceğiz. Ben de elimi masaya vurdum, “O zaman bu gidişe bir dur demenin vakti geldi dedektif ekipleri.” dedim. Cimriler Kralı Necati yokken dükkânı ele geçirdik. Kiraz ve Fitnat aldıkları bol kıymalı lahmacunla tosun Necmi’yi oyaladılar. Afet ile ben de imzalanan kâğıtların peşine düştük. Bütün uğraşların sonunda istediğimiz belgeleri ele geçirmiştik. O gün Akiş dede’nin de yardımıyla Belediye Başkanı Nazif Yufka Yürek Bey’e en içten duygularımızla oyun köşemizi vermemek için bir mektup yazdık. Tabii akşama doğru yaptıklarımız anlaşılınca Cimriler Kralı Necati’nin sinirinden domates gibi kızardığını da gördük. Akiş dede’nin dediğine göre Belediye Başkanı Nazif Yufka Yürek boyundan büyük işlere kalkışan “Kırlangıç Köyü Dedektifleri” ile görüşmeye ve konuya açıklık getirmeye karar vermiş. Uzun görüşmeler sonucunda bize hak veren Nazif Bey’in kararından sonra siyah takım elbiseli adamlar arkalarına baka baka gitmek zorunda kaldılar. Cimriler Kralı Necati bir daha saman altından su yürütemedi. Biz de o yaz tatilinde çok iyi bir iş daha çıkarmış olduk. Şanımızı duyduktan sonra ekibimize katılmak isteyen, bizimle yeni maceralara atılmayı iple çeken üyelerimizle alıç ağacının altında piknik yaptıktan sonra tanış olduk.